Cuma, Ağustos 18, 2006

MAYACIĞIN İZMİR MACERALARI

SEVDİKLERİYLE GEÇİRDİĞİ GÜZEL GÜNLER


İzmir'de sevdiklerinle birarada olmak ne güzel bir duyguydu değil mi Maya'cım?
Ananeyi, dedeyi, Bahar teyzeni, Elif'le Yağmur'u, arkadaşın Melisa'yı görmek...


Şşşşşşş.... Gürültü yapmayın, desek de bazen 3 cimcimeyi zaptetmek hiç de kolay olmuyordu.

Bugün Fuar'dayız.
- Anne ben buudan su içmeyi çok sevdim! :)))

- Minik keçilere elimle ekmek verdim, hiç korkmadım.

Hey birlikte faytonla Kordon turu pek keyifliydi :)

Biri bana da biraz yem versin de atayım kuşlara...
Sonra da Konaktan vapurla Karşıyaka'ya...

Başka bir sabah, ananenin evine yakın başka bir parktayız... Çiçekler, şelaleler, su değirmeni bile var.


Oooooo, ayıcık, ooooooooo :)

Bu kez lunaparkta en çok sevdiğim Filli trendeyim :)


Üç güzeller her sabah olduğu gibi parktalar... Mayacık yüzünü gözünü kirlere bulamakta yine birinci :)


- Biliyor musunuz, ben artık abla oldum? Artık sakız çiğniyoyum :)

Sayılı günler geçti bitti... Şimdi Çeşme'den Sakız'a gidecek feribottayız...

Sakız'da bu balonları gözünüzün önünde yapan yabancı bir adam vardı. Almadan edemedik :)

Ertesi sabah... bizi, Girit'e (yaşadığımız İraklio şehrine) götürecek feribotta havuz keyfi de yaptım.
Artık vardık...

Hadi Maya, baba bizi bekliyor... dediğimde attığı sevinç çığlığı görülmeye değerdi! :)
Bir İzmir macerası da böyle geçti.

Pazartesi, Ağustos 14, 2006

Mayacığım,
Seni bu dünyaya getirirken sana sormadık... hiç kimseye sorulmuyor zaten. Sorulsa kaç kişi gelmek isterdi acaba?!

Çünkü, meleğim, ne yazık ki
BU DÜNYADA - senin daha anlamını bile bilmediğin - SAVAŞ VAR!
Adaletsizlik var!
Haksızlık var!
İnsafsızlık var!
Yürekleri kötülük saçan insanlar, yalnızca masallardaki cadıdan ibaret değil, ne yazık ki...
Daha farkında bile olmadığın, öyle berbat yanları var ki bu dünyanın...
Gelmek ister miydin bu dünyaya, yoksa istemez miydin, bilemem.
Sana sormadık ki...